28 Haziran 2010 Pazartesi

Bu Bir Mezun İnsan Yazısıdır!


Eveet sayın izleyiciler..Şu anda yazmış olduğum ve okumuş olduğunuz bu satırları artık mezun olmuş,üniversitesini bitirmiş,hayatına kendi idealleri doğrultusunda yön vermek üzere olan bir yetişkin birey olarak yazıyorm:) Bu ne demek biliyo musunuz siz hıı?:)


Walla mutluluktan havalara uçuyorum desem abartmış sayılmam heralde.Her ne kadar çevrem ağlayan zırlayan insanlarla dolu da olsa gayet de mutluyum,huzurluyum herşeyden önemlisi gururluyum kendimle.16 senedir bu verilen eğitim mücadelesinin doruğuna ulaştım üniversite mezunu olarak daha ötesi var mı ki?


Cts günü klasik kep atma törenimiz de oldu.Tüm anneler babalar çocuklarının haklı gururunu paylaşmak için okuldaydılar.O coşkuya ortak oldular.Biraz fazla kalabalık ve havasızdı gerçi ortam ama hiç farkedilmedi bie çekilen sıkıntılar heyecan arasında.


Düşünüyorum da,daha doğrusu düşünmeye çalışıyorum da şu geçirdiğim 4 seneyi..ne çabuk geçmiş demekten alamıyorum kendimi.Daha dün gibi hatırlıyorum oysa ki üniversiteye kayıt olduğum günü,ilk kurulan arkadaşlıkları,ilk dersleri,zamanla kurulan ve git gide sağlamlaşan dostlukları..Hey gidi günler heeyy diyorum sonra da.Nerdeeen nereyeee di mi?


Finalleri vardıı,vizeleri vardııı,sabaha kadar abuk subuk latin latin terimleri ezberlemesi vardı,histolojisi,biyokimyası,immünolojisi vardıı...Hepsi birer anı oldu hafızalarda şimdi.Yaşanılan stresler,çekilen sıkıntılar çooook geride kaldı:)


Gerçi hepsinin tadı ayrıydı tabi.Üniversite deyince hemen aklıma gezme,tozma,eğlence geliyo herkes gibi.Mutlak özgürlük durumunun yanında,sorumlulukların artması hele ki benim gibi İstanbul Universitesindeysen anlamsız kurallar,yersiz bürokrasiyle mücadele insanı yaşlandırıyo,olgunlaştırıyo..İnsanı insan yapıyo üniversiteden mezun olmak.Onun için bu sıralar sorumsuz ve boş boş bi şekilde keyfini sürüyorum uzun bi zamandır özlemle beklediğim bu eşsiz zamanın:)


Gelecek herkese ne surprizler hazırlar bilinmez.Umarım herkes bi şekilde bu hayat mücadelesinden en az hasarla atlatır ne diyim.Bilemedim..


İlug@

22 Haziran 2010 Salı

P.S:Mimmm!!

Eveeet..C3moi tarafından mimlenmişim..Sevdim bu seferkini.Cevaplarken kendimi de tanımış oldum aslında birazcık.İyi oldu bu:)

FELSEFEM:İnsanlar için yararlı şeyler yapmaya çabalayıp iyi şekilde akılda kalabilmek..



HAYAT:Çok kısa olduğundan tadı çıkarılası süreç.Carpe diem!:)


ÇOCUKLUK:Yaşamımın her döneminde ah keşke çocuk olsam deyip de özlem duyduğum sorumluluğun minimum eğlencenin maksimum yaşandığı benzersiz dönem..Ahh keşkee...!:)



GÜNEŞ:Pek iyi anılarım yok kendileriyle.Zira beyaz tenli olduğumdan vücudumda oluşan yanıklardan dolayı bana acıyı,ızdırabı ve bu yaşanılanların ardından uykusuzluğu akla getiriyo.Tabi bi de tatilimin zehir olmasını da.



GÖZLER:Kelime ya da alfabe icat edilmemiş olmasaydı bence gayet de gözlerle anlaşılabilirdi:)



YILDIZLAR:Ulaşılmaz..



GÜZELLİK:Geçici..



SEVGİ:Sıradan..Bir kediyi,köpeği,çiçeği,böceği de sevebilir insan..



AŞK:Mantıkla verilmiş bir mantıksızlık..Ayakların yerden kesilmesi..Yüzdeki şapşal gülümseme..etc.



MÜZİK:Kesinlikle ruhun gıdası!



DOST:Gerçek anlamda bi elimin 5 parmağını geçmeyecek kadar az..



PARA:Bi çok şeyin kapısını açan anahtar..



ZAMAN:Su gibi..



ERKEKLER:Sözüm meclisten dışarı ama kadınlarla kıyaslandıklarında son derece saflar..Kusura bakmayın beyler:)



SAVAŞ:Son derece gereksiz,çağdışı,medeniyetsizce..Savaş demeyin bana gerçekten içim acıyo..



AĞLAMAK:Benim bayıla bayıla yaptığım bi çeşit rahatlama aracım.Hatta en etkili rahatlama aracım diyebilirim:)Deneyimlerime göre 15 dk hıçkıra hıçkıra ağlamak,ardından pamuk gibi bi bünye yaratıyo insanda..Tarafımdan çokca test edilip onaylandı:)



DENİZ:Mutlak huzur.



AYNA:Her gün en az yarım saat karşısında vakit geçirdiğim odamın en sevdiğim eşyası:)



HAYAL:Bir gün mutlaka gerçek olcana inandığım rüyamsı düşünce ürünleri..



Gelelim mimleri yaymaya:) weba,smarthood,Giza,maRLa,JuVe cevaplamaya çalışsınlar bakalım..



Benden bu kadar:)



İluş(:)

13 Haziran 2010 Pazar

Çok Bereketli Bir Yaz

Benim gerçekten çok önem verdiğim,müziğini doyasıya dinlemekten bıkmadığım ve elimde avucumda ne varsa tüm paramı konserlerine verebilcem sayılı insanlar vardır.Yann Tiersen olsun,Beirut olsun,Norah Jones,The Cranberries,Loreena Mc Kennit,Jason Mraz..

Bunlar gelsinler böyle odamda kursunlar orkestralarını falan ben uyumadan önce her biri teker teker konser verip gitsinler istiyorum..Daha doğrusu hayal ediyorum diyelim:)

İşteee..Bu yaz o bakımdan bereketli bi yaz olacak benim için:)Neden mi?

Çünkü 22 Temmuz'da The Cranberries konseri var.Biletleri şubatta çoktan alındı bile:) Her ne kadar lise döneminde dinlediğim,her şarkıda çok değişik anıları barındırıyor olsa da o müzikleri,belki de o müziklerle o anılara dönmeyi seviyorum.. :)

Sonra gelelim 11 Temmuz'a..Uzun zamandır bekliyodum.Durmadan biletleri çıksın diye biletix e bakıp bakıp takip ediyodum.Geçtiğimiz hafta sonunda büyük üstad Yann Tiersen'in Dolmabahçe Küçükçiftlik'de olacak olan konserinin biletleri satışa çıktı.Detay için lütfen tık.:)

Gerçi Yann Tiersen için annem mırın kırın ediyo.Yok efendim kaç konsere gitcekmişim de durmadan bunlara böyle para mı yetişirmiş de bilmemle de..Napalım ama bu benim suçum değil ki?Bu insanlar her sene gelen insanlar değil di mi.Gitmezsek ayıp olur sanki.Bilgisayarımda milyon tane şarkıları olan bu insanları yerinde görüp izlemek dahası o muazzam coşkuya ortak olmak düşündükçe bile bana heyecan veriyo.Kendimi orda düşünemiyorum bile!

Wohooo!! Gitmeliyim yannız şu anda onu kanımda hissettim:)

İ.

6 Haziran 2010 Pazar

Let Go

http://www.dailymotion.com/video/x4oj5k_let-go-frou-frou_music

İki gündür deli gibi dinlediğim tek şarkıdır kendileri.Garden State filminin soundtrack i..

Frou Frou-Let Go